6. GÜN: SOFYA (BULGARİSTAN)
28 Mart sabahı 09:45’de Sofya’ya hareket ettik. Diğer
seçeneklere göre daha kısa göründüğü için DN55 yolunu tercih ettik. İki şeritli
ve iki yanı yeşilliklerle dolu ve yine virajlı bir yol.
Romanya sınırındaki gişede 8 Euro ödeme yaptık, ama
verilen makbuzda 6.72 Euro yazdığını farkettik. 10 metre kadar ilerideki gişede
ise feribot ücreti olarak 15 Euro ödedik, bu sefer de makbuzda 14 Euro
yazıyordu.
Romanya Bulgaristan sınırını oluşturan Tuna nehrini
feribotla geçtik. Bir önceki feribotu 5 dakika ile kaçırdığımız için iki saat
beklemek zorunda kaldık, çünkü bir saat sonra gelen feribot dolana kadar
hareket etmedi. Vidin yolu üzerinden köprüden geçseydik, yol bir saat uzun
sürecekti, bu yüzden tercih etmemiştik; ama bekleme süresi daha uzun sürdü ve
çok sıkıldık. Feribot yolculuğu 20 dakika sürdü. Tuna Nehri manzarası çok
güzeldi.
Saat 14:00’de Bulgaristan sınırına ulaştık. Gümrükte
feribot kullanım ücreti olarak 6 Euro ödeme yaptık. Üstünkörü bagaj kontrolü
yapıldı. 16:30’da Sofya’ya vardık.
Sofya, Bulgaristan'ın başkenti ve en büyük şehri. Nüfusu
yaklaşık 1,2 milyon. Tarihi eski çağlara uzanan şehirde, çok sayıda anıt ve
sanat eseri var.
Otelimize doğru giderken, Sofya Üniversitesi’nin önünden
geçtik. Sofya Üniversitesi (St. Kliment Ohridski), 1888 yılında kurulmuş;
Bulgaristan'ın en eski ve en önemli üniversitesi. 18.624 metrekare alanda, 324
binada, toplam 14,000 öğrenci eğitim görüyor.
Otele eşyalarımızı bırakıp yürüyüşe çıktık. Sofya’da
toplu ulaşımda tramvay önemli bir yer tutuyor. Otoparklarda park ücretini
ödemek için sms’li bir sistem kullanıyorlar. Şehirde Sovyet tarzı eski yapılar
ve modern binalar içiçe geçmiş durumda.
Bulgaristan’ın kuruluşunun 1300. yıldönümü olan 1981
yılında açılan Ulusal Kültür Sarayı
(NDK), güneydoğu Avrupa'nın en büyük konferans ve sergi merkezi. Şehrin
merkezinde bulunan bu büyük bina, konferans, fuar, konser, sergi, opera, bale
ve tiyatro gibi pek çok etkinliğe ev sahipliği yapıyor.
Ulusal Kültür Sarayı |
Araç trafiğine kapalı olan Vitoşa Bulvarı (Vitosha Boulevard), kafe, restoran ve
mağazalarıyla, Sofya’nın ana alışveriş bölgesi durumunda.
Vitosha Bulvarı üzerinde, inşası 1940 yılında bitirilen ve
Sofya’daki tüm mahkemeleri içinde barındıran Sofya Adalet Sarayı yeralıyor. (İki bodrum katla birlikte) altı
katlı binanın cephesinde beş büyük kapı, oniki sütun ve aslan heykelleri var.
Bir elinde defne yapraklarından bir çelenk, diğer elinde
ise baykuş yeralan 24 metre yüksekliğindeki
Sofya heykeli, Largo Meydanı‘nda bulunuyor ve şehrin sembolü kabul
ediliyor. Heykelin yüksekliği 24 metre.
Sofya heykeli |
Sofya heykelinin karşı tarafında eski Komünist Parti
(Largo) genel merkez binası, sol yanında ise komünist dönemde Devlet Mağazası
(TSUM) olarak kullanılan ve günümüzde alışveriş merkezi olan bina yer alıyor.
Yolumuzun üzerinde, 1914 yılında yapılmış olan St. Nicholas Rus
Ortodoks Kilisesi var. Altın kaplı
beş kubbesi olan küçük bir kilise.
St. Nicholas Rus Ortodoks Kilisesi |
Sofya’da da pek çok yeşil alan ve büyük parklar var. Bunlardan
biri de Borisova Gradina (Boris’in
Bahçesi). Hava kararmaya başladığı için parka uğrama şansımız olmadı
maalesef. Akşam yürüyerek dolaştığımız yerleri, ertesi sabah bir de gündüz
gözüyle gezelim istedik ve arabayla bir tur yaptık. Bu nedenle aynı yerlere ait
kimi fotoğraflar gece, kimileriyse sabah çekildi; bazılarına burada yer verdim.
Dünyanın en büyük Ortodoks katedrallerinden biri olan Alexander Nevski Katedrali, Bulgaristan’ın
bağımsızlığını kazandığı Osmanlı – Rus Savaşı’nda ölen 200,000’e yakın Slav
kökenli asker anısına inşa edilmiş. 1912 yılında kullanıma açılan katedral,
altın kaplama kubbesi ile dikkat çekiyor.
Alexander Nevski Katedrali |
Aziz Sofya’nın ruhu tarafından korunduğuna inanılan Ayasofya Kilisesi (Church of Hagia
Sophia), şehre adını vermiş. Haç şeklinde tasarlanmış olan kilise, Bizans
İmparatorluğu’nun ilk dönemlerinde inşa edilmiş.
Hava epey serinledi. Akşam yemeğimizi Bulgaristan’da epey
yaygın bir restoran zinciri olan Happy Grill’de yedik ve bugünkü gezimizi
bitirdik. Tavuk, peynir ve mantar sevenler için ‘chicken sufle’ harika bir
yemek.
Yorumlar
Yorum Gönder